Savunma Sanayii Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof.Dr Hakan Karataş, Teknofest Ankara’da Mavi Savunma’nın sorularını cevapladı. Geçtiğimiz dönemde ASELSAN Kurumsal Yönetim Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Prof.Dr Hakan Karataş, son olarak ”Kurumsal Gelişim ve Değerler” kapsamında Savunma Sanayii Başkan Yardımcılığı görevine atanmıştı.
📍 Kayıplarımız yani hayatımızdaki eksilmeler ve bizde oluşturduğu zihinsel ya da duygusal boşluklar yeni başlangıçlar için fırsattır aslında… 📍 Kayıplarımız bir yönümüzü zayıflatırken bir başka yönümüzü güçlendirir… 📍 Bir yönümüzü eksik bırakırken bir başka yönümüzü tamamlar… 📍 Bir bağı koparırken başka bir bağ için imkan tanır… 📍 Bir şeyi bizden alırken başka bir şey bırakır...
Yenilikçi liderliğe Stratejik derinliğe Teknolojik olgunluğa Operasyonel yetkinliğe Kültürel hazırbulunuşluğa ihtiyaç var.. 💢 Birbirleri arasında ise kollektif bir gelişime ve uyuma ihtiyaçları var… 💢 Birlikte hareket etmeye, birbirlerini hareketlendirmeye ihtiyaçları var… 💢 Birbirleriyle rekabete değil, birbirlerini tamamlamaya ihtiyaçları var… 💢 Birbirleriyle sorunlu olmaya değil, birbirlerinden sorumlu olmaya ihtiyaçları var.. 💢 Aksi takdirde, birinin yetersizliği, yokluğu...
Konuşanlar dinleyemez ama dinleyenler konuşturur… İşte bu nedenle organizasyonun dili ve liderin kulağı çok önemli… Kulak dinlemezse dil çaresiz kalır. Dil söylemezse kulak işlevsiz kalır… Dil doğru söyler, kulak doğru anlarsa ne güzel… Sağlıklı çift yönlü bir iletişim ortamı için ön koşulumuz; dili verdiği mesajı zayıflatacak sivrilikten kurtarmak, kulağı ise doğru anlamasını engelleyecek gürültüden uzaklaştırmak...
Nasihat arz edilen değil talep edilen bir şeydir… Siz vermek istediğinizde değil karşınızdaki almak istediğinde değerli olur… Bu nedenle, sizin değil karşınızdakinin hazır olması daha önemlidir… Karşınızdaki hazır değilse zorlamayın, zorlamayın ki değerli nasihatlarınız boşa gitmesin… Verdiğiniz nasihat dinlenmiyor ya da işe yaramıyorsa karşınızdakinin hazır olma sürecindeki etkinize bakın… Olumlu ya da olumsuz… Kendinizi karşınızdaki...
GENÇ YETENEK İSTER? Özerklik ister, gelişmek ister, amaç ister Fark edilmeyi, değer görmeyi, takdir edilmeyi ister Hedefi zorlayıcı, yolu belirli, görevi net ister İddialı olmayı, problem çözmeyi, yeniliği ister İşinde akış, görevinde yetkinlik, kariyer tünelinde ışık ister Heyecan ister, fırsat ister, sosyallik ister Kendini kanıtlamayı, yol gösterilmeyi, ilham almayı ister Yaptığına inanmak, inandığını savunmak, savunduğuna...
Oldum demek, öldüm demek. Neden mi? Oldum diyen gelişmez, geliştirmez, ilham vermez, umut vermez Oldum diyen görmez, göstermez, duymaz, duyurmaz Oldum diyen fark etmez, farkındalık göstermez, yol vermez, yol göstermez Oldum diyen körelir, köreltir, değer vermez, değer üretmez Oldum diyen beğenmez, takdir etmez, uyum göstermez, değişmez Oldum diyen itiraf edemediği kibrinden, olmanın öğrencisi olan gelişim...
Hayat yolculuğu herkesin sandığı gibi dışsal değil aksine içsel bir yolculuktur Bu içsel yolculuk kişinin kendisini fark etme ve keşfetme sürecidir İçimizdeki anlam boşluğunu doldurmadıkça hayatta doldurduğumuz boşluğun anlamlı olması da mümkün değildir Bu içsel yolculuk tamamlanmadıkça elde edilen hiçbir sonuç bizi tatmin edemez Zaten değerli olan elde ettiğimiz sonuç ya da başarının kendisi değildir;...
Kurumsallaşma diyet yapmak gibidir Kimsenin dilinden düşmez Herkes heves eder ama çok az kişi başarabilir Kişinin sağlık durumuna göre onlarca yöntemi ve çeşidi vardır Kimi cesaret edemez, kimi inanmaz, kiminin işine gelmez, kimi bedel ödemek istemez, kimi de hep mevsimini bekler Yapmayanlar için ise mutlu son bellidir: Kurumsal Obezite! Ya yersin ya da yersen! Kurumsallaşma...
Değişim iğne olmak gibidir Acılı ama bir o kadar da faydalı Herkes önemini bilir, ancak çoğu kimse cesaret edemez Kendini ne kadar sıkarsan acı o kadar artar Gevşersen ve istersen acı azalır Ne kadar çabuk olursan o kadar çabuk iyileşirsin Hasta olduktan sonra değil, olmadan önce uygulandığında daha da faydalıdır Kişiler için de kurumlar için...