Bir işi içsel nedenlerle yapan, yaptığı işten keyif alan ve başarılı olan bir insanın performansını daha da yükseltmek için somut ödüller taahhüt etmeyelim
İlgi duyduğu ve sevdiği için iş yapan insanı, ödül için iş yapan insana dönüştürmeyelim
Çalışırken işine dalan ve kendini unutan insanlara gölge etmeyelim başka ihsan istemez
Çünkü hiçbir dışsal ödül insanın kendine verdiği içsel ödülden daha kıymetli olamaz
“İçimden gelmiyor”, “içim sıkıldı”, “içim rahat değil”, “içime sinmiyor”, “içim içimi yiyiyor” gibi ifadeler her bir karar ya da eylem öncesi kararsızlığımızı, rahatsızlığımızı ya da endişelerimizi göstermek için kullandığımız ifadelerdir. Mantık ve duygular arasında sıkıştığımızı, karar ve eylem öncesi referanslarımızın çok kuvvetli ya da yeterli olmadığını gösterir. Bu ruh hali ile aldığımız kararlar ya da yaptığımız işler ne bizi ne de çevremizdeki insanları tatmin eder, sorgulanmaya her zaman açıktır, iş performansımızı ve yaşam kalitemizi olumsuz etkiler, odağımızı kaybettirir ve daha da kötüsü motivasyonumuzu düşürür. Belirsizlik ve kararsızlık içimizi rahatsız eder, ağzımızın tadını ve işin de keyfini kaçırır.